Ana Sayfa
     iletisim
     ziyaretci defteri
     irem altug
     dizi resimleri
     Dizinin amaci
     Murat han kimdir
     Ali türkoglu (Mahir)
     BÖLÜM iZLE FUL



vazgeç gönlüm dizisi fan sitesi - irem altug


 

 Image Hosted by ImageShack.us

irem Altuğ'un Radikaldeki Röportajı


Eski çocuk güzellik kraliçesi İrem Altuğ, sinemanın yeni ve parlak oyuncularından biri. Onu son dönem dizileri 'Ihlamurlar Altında'nın Feride'si, 'Şeytan Ayrıntıda Gizlidir'in Zeynep'i olarak hatırlayabilirsiniz. Altuğ, çocukluğunda başlayan televizyon, sinema ve tiyatro macerasını, ta San Francisco'ya kadar taşımış. Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro Bölümü'ndeki iki yılından sonra San Francisco State University'de Tiyatro Bölümü'nü bitirmiş. Didikledikçe şaşırtıyor insanı, sadece bir oyuncu değil, 'tap'ten 'salon'a iyi bir dansçı, hatta Santana'nın iki klibinde oynamış! Uzun süre şan dersleri de alan Altuğ, oyunculuk konusunda 'beşibiryerde' kıvamında.

Aslında ekrana ve beyazperdeye yabancı değilsiniz, ilk nasıl başladı kamerayla ilişkiniz?
Küçükken televizyona bakıp şunu derdim: "Ben de ekranda görünmek istiyorum, neden ben de yokum!" 'TV'de 7 Gün' dergisi çocuk güzellik yarışması düzenlemişti; 7-12 yaş grubu içinde birinci seçildim. Yarışmadan sonra bir ajansla çalışmaya başladım. Ardından reklam filmlerinde oynadım. Bugüne kadar 40'a yakın reklam filminde oynamışımdır. Yine aynı seneler tiyatro kursuna başladım. İstanbul Kültür Oyuncuları diye bir grup kurulmuştu; çocuk ve genç oyuncular için. Konservatuvar mezunu tiyatro oyuncularından dersler alıyorduk. Çocuk şenliklerine, gençlik festivallerine oyunlar çıkarmaya başladık. Bu grupla olan ilişkim 1988'de başladı, 1994'e kadar sürdü.

Oyuncu olmaya ilkokul döneminde karar vermiştiniz yani...
Evet, o zamanlar televizyon ya da sinema değildi isteğim, tiyatroyu çok seviyordum. Yıllar geçtikçe sinemaya doğru kaydım. Sinema ve televizyon filmlerinde yer aldım.

İlk sinema filminiz hangisiydi?

İlk olarak 'Karılar Koğuşu'nda oynadım. 1991'di, 11 yaşındaydım.

Şüphesiz hayatınızda büyük yeri vardır...
Evet çok uzun bir rolüm yoktu ama çok güzel bir sahneydi, Kadir İnanır ve Hülya Koçyiğit'le beraber. Evde rolümü annemle deliler gibi çalıştığımı hatırlıyorum. İlk defa gerçek bir film setini gördüm. Çok garip gelmişti, arkadan sufle veriyorlar, tabii onlar da hiç bozmadan oynuyorlar. Ben de evde deli gibi ezberlemişim, hatta şunu dedim Kadir İnanır'a: "Sizin laflarınızı da ezberledim, ben söyleyeyim mi?!" Çok heyecanlandığımı hatırlıyorum.

Üniversiteye kadar neler yaptınız?
Lisede dansla ilgilendim. Üç yıl Amerikan tap dansı, salon dansı dersleri aldım. Lisede hep yurtdışına gitme hayalim vardı. Yurtdışında sinema oyunculuğu üzerine eğitim almak istiyordum ama burada şansımı denemek de istedim; Mimar Sinan Tiyatro Bölümü'nün sınavlarına girdim ve kazandım.

Sonra Amerika maceranız var...
Mimar Sinan'a iki yıl devam ettim ve ikinci yılın sonunda Amerika'ya gittim bir yaz, orada okulları araştırmaya başladım. Birkaç ay sonra burada da kıvırabileceğimi düşündüm, Mimar Sinan'ı dondurup San Fransisco State University'nin Tiyatro Bölümü'ne başladım, burs da aldım.
Neler yaptınız San Francisco'da, Santana'nın kliplerinde oynadığınızı duydum!
San Francisco'da bir yandan okurken bir yandan çalıştığım birkaç ajans vardı. Dans dersleri de veriyordum bu arada. Önce Latin, banghra dans dersleri verdim. Oryantalin eğitimini almamıştım ama uzun yıllar dans dersi aldığım için dans türlerine yatkınım, ayrıca sanırım bizim biraz kanımızda var, oryantal dersleri vermeye başladım. Bir gün Santana'nın klip çekimleri için dansçı aradığını duydum, elemelere katıldım. Zaten Santana kliplerini genelde orada çekiyormuş, iki klipte de oynadım.

Amerika'da yükselme fırsatı varken neden İstanbul'u seçtiniz?
Neticede İstanbul'da ortada belli bir proje vardı, TRT'de yayımlanan 'Şeytan Ayrıntıda Gizlidir'de Zeynep rolü teklif edilmişti. Burada özellikle beni çok heyecanlandıran, Ahmet Ümit'in hikâyeleri olmasıydı. Televizyon işinde bence senaryo çok önemli, iyi bir öykü yazarının işinin senaryolaştırılması farklı. Bu dizide oynamak zordu tabii, daha önce Türkiye'de adamakıllı polisiye dizi denenmemiş ve riskliydi. Zor bir dönemdi ama ortaya çıkan iş iyi oldu. Çetin Tekindor, Nejat İşler, Meral Çetinkaya gibi önemli oyuncular vardı. İyi bir tecrübeydi.

'Eve Giden Yol'a gelelim. Bize biraz İffet'i anlatın...
İffet, Metin Akpınar'ın canlandırdığı Reşat Ağa karakterinin kendinden yaşça çok küçük karısı. Film Mahmut'un çevresinde gelişiyor, Mahmut'un hayatına girecek kadınlardan biri diyelim. Bazı hırslara sahip, alımlı, gösterişli ve güzel bir karakter. Geçmişiyle ilgili pek fazla bir şey bilmiyoruz. İffet karakterini canlandırmak için hazırlanırken bir alt metin yaratmalıydım; o nedenle kendi kafamda bir portre çizdim. Reşat Ağa'yla evlenmesinin sebebi ağanın çok zengin olması. Sonuçta onunla beraber bir statüye sahip olacak. Evliliğinden çok mutlu değil, aralarında bir aşk söz konusu değil zaten. Sadece bir saygı ilişkisi. Reşat Ağa pek şikâyetçi değil, yanında insanlara gösterebileceği çekici, hoş bir eşi var. Neyse çok detaylı anlatmayayım   

 

Rock müzik her zaman tercihim'

 
'Rock müzik her zaman tercihim'

Bundan sonra planlar neler? Tiyatro mu, sinema mı, yoksa televizyon mu?
Şu anda belirlenmiş bir proje yok. Tiyatrodan hiç kopmak istemiyorum. Ama sinemayı çok seviyorum, bu yönde devam etmek isterim.
Peki izleyici olarak ne tür filmlerden hoşlanırsınız? Takip ettiğiniz yönetmenler var mı?
Psikolojik gerilim ve karakter odaklı filmleri seviyorum. Paul Thomas Anderson, Christopher Nolan, Lars Von Trier, David Lynch, Alejandro Gonzalez Inarritu takip ettiğim isimler.

'Oynamadığınız' zaman neler yaparsınız?
Ben oyun oynamayı çok seviyorum. Yalnızsam kelime oyunları, bulmacalar, puzzle'lar, zekâ testleri çözerim. Dostlarımla daha fiziksel aktivite gerektiren oyunlar oynarım. Ya da onları oynamaya zorlarım demek aslında daha doğru! En sevdiğim şeylerden biri de lunaparka gitmek. Sonra kitap okurum, müzik dinlerim, gezerim elbette...

Neler okursunuz? Takip ettiğiniz yazarlar var mı?
Rastgele bir kitabın rastgele bir sayfasını seçip okuduktan sonra karar verir alırım. Psikoloji ve felsefe üzerine kitaplar ilgimi çekiyor. Tabii bir de gerilim, cinayet ve polisiye; bu anlamda en çok Agatha Christie ve Ahmet Ümit'in kitaplarını okudum. Şu an okuduğum Kabala üzerine Gahl Sasson'un 'Bir Dilek Tut' adlı kitabı var.

'Playlist'inizde kimler var?
Rock müzik her zaman tercihimdir, dinlediğim müziğin akışı kadar sözleri de önemli benim için, bir de tabii ki o anki ruh halim. Bu aralar en çok Alanis Morissette, Muse, Placebo, Radiohead, Coldplay ve Damien Rice dinliyorum.

İstanbul'da yaşıyorsunuz, gündüz nasıl vakit geçirirsiniz?
Gündüzleri çalışmıyorsam genelde evdeyim, bazen kahve içmeye Tünel civarındaki kafelere gidiyorum ama çok kalabalık mekânları tercih etmiyorum.
Peki geceleri dışarı çıkar mısınız?
Canlı müzik dinlemeyi ve dans etmeyi çok seviyorum. Genelde hafta arası dışarı çıkıyorum, Taksim'deki barlara gidiyorum.
Bugün 3 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!

Tesettür

RÜYALAR ALEMİ

TESETTÜR GİYİM

GELİNLİKLER

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol